Benmerkezcilik; her şeyi kendine dayandırmak, her şeyde kendini esas almak ve kendi fikrini, mantığını ve duygusunu hareket noktası, örnek, ölçü ve merkez almak eğilimi olarak tanımlanır. Okulöncesi dönemde çocukta karşılaşılabilecek gelişimsel özelliklerden biridir. Bu dönemde çocuklarda gözlenen pek çok normal gelişimsel özellik, ergenlikte veya yetişkinlikte gözlendiğinde normal karşılanmayabilir.

Okulöncesi dönemdeki benmerkezcilik temel olarak iki alanda gözlenmektedir: Dil ve düşünce. Benmerkezci konuşma genellikle üç ila dört yaşlarında sıkça gözlenen ve çocukların “ben” kelimesi üzerine kurgulanan konuşmalarıdır. Benmerkezci düşünce ise çocuğun diğerinin bakış açısını almada yaşadığı güçlük olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdan çocuğun bir diğerinin bakış açısından olayları kesinlikle göremeyeceği gibi bir sonuca varılmamalı daha ziyade çocuğun aynı anda birden fazla bakış açısıyla bir durumu ele almasının oldukça güç olduğu anlaşılmalıdır.

Benmerkezcilik özelliği sosyal olarak çevredeki yetişkinleri zorlayıcı olabilir çünkü çocuk çoğu sosyal durumu sadece kendi bakış açısıyla ele alma eğilimindedir. Bu nedenle bu yaş grubundaki çocuklara her defasında bir durumun belli yönü tanıtılmalı ve çocuğun durumu kontrol etmesi ve sistemli biçimde irdelemesine fırsat verilmelidir.

Okul öncesi çocuklar olayları bir başkasının görüş açısından göremez, farklı bakış açılarını hayal edemez. Çocuk, karşısındaki bir kişinin bir nesneye, bir olaya kendi bulunduğu konumdan farklı bir noktadan bakabileceğini, farklı bakış açılarının, farklı algısal ve fikirsel sonuçları olabileceğini düşünemez. Çocuğun konuşma biçimi, ifadesi de benmerkezciliğinin etkisi altındadır. (Benim ifadeleri sıkça gözlenir. Özellikle oyuncaklar için.)

Benmerkezcilik bencillik değildir, fakat çocuğun olayları kendine yönelik anlaması veya çocuğun olayları kendini merkeze koyarak anlamasıdır. Benmerkezcilik, küçük çocuğun sınırlı olan düşünme kapasitesinin temelini oluşturur. Benmerkezcilik, ayrıca dikkati odaklamanın bir çeşididir. Küçük çocuklar kendi bakış açılarına o kadar çok odaklanmışlardır ki aynı anda bir başkasının bakış açısını anlayamazlar. Çocukların bu yetersizlikleri, onların gerçek olanla, kafalarında olup biteni birbirinden ayırmalarını engeller. Ayrıca sebep-sonuç ilişkisinde kafaları karışır.

Her şeyin ona ait olamayacağını çocuğunuza anlatın, bazı şeylerin ona ait olduğunu açıkça ifade edin, çocuğunuza ait olan şeyleri alırken ondan izin alın, başkalarının eşyalarına saygı göstermeyi öğretin, eşyaları için özel bir alan belirleyin, çocuğunuzun arkadaşları için oyuncaklar bulundurun, eşyalarını korumasına yardım edin.