Çocukların yaşamla tanıştıkları andan itibaren gelişimlerini etkileyen en önemli faktör oyunlar ve oyuncaklardır. Oyun oynamak, çocuğun hayatı tanıması yolunda hiç kimseden öğrenemeyeceği konuları kendi deneyimlerini oluşturarak öğrenmesidir.
Oyun aynı zamanda sosyal ve toplumsal olarak bir uyum gösterme işlevine sahiptir. Bir anlamda çocukların kendileri dışındaki her şeyle iletişim kurmalarının yoludur. Çevresiyle iletişim kurmakta kullandığı bir dil ve anlatım biçimidir. Çocuk oyun oynarken aslında duygularını ve ihtiyaçlarını ifade edebilmekte ve birçok sorununu da kendi başına çözebilme yeterliliği kazanmaktadır. Çocuk oyun oynarken hem yaşadığı sıkıntıları dışa vurur hem çevresiyle ilişki kurmayı öğrenir,hem de sosyal ve toplumsal bir birey olmanın ilk adımlarını atmaya başlar.
Fiziksel gelişiminde oyunun etkisi: Oyun sırasında çocuğun bazı hareketleri sürekli olarak tekrarlaması doğal olarak kas gelişimini hızlandıracaktır. Koşma, atlama, sıçrama, tırmanma, sürünme gibi fiziksel güç gerektiren oyunlar da çocuğun dolaşım, sindirim, solunum ve boşaltım gibi sistemlerinin düzenli çalışmasını sağlamaktadır.
Psikomotor gelişiminde oyunun etkisi: Psikomotor gelişim, fiziksel büyüme ve gelişme ile birlikte, beyin ve omurilik gelişimi sonucunda organizmanın isteme bağlı olarak hareketlilik kazanmasıdır. Büyük kas motor gelişimini ve ince kas motor gelişimini etkilemektedir. Atlama, zıplama, tırmanma, yoğurma, kesme, bağlama gibi birçok etkinliğin tekrarlanması günlük yaşamda birçok becerinin kazanılmasını sağlamaktadır.
Duygusal gelişiminde oyunun etkisi: Çocuk oyun yolu ile gerçek yaşamda kendisini rahatsız eden durumları veya diğer kişilerle paylaşamadığı olumsuz duyguları ifade edebilir ve bu olayları sembolik olarak oyuna yansıtabilir. Ayrıca çocuk oyun sırasında mutluluk, hüzün, acıma, korku, kaygı, düşmanlık, güven duyma gibi birçok duygusal tepkiyi de öğrenebilir. Oyunda anne, baba, kardeş, abla, öğretmen gibi birçok rol alarak insanlar arası duygusal ilişkileri de öğrenebilir.
Sosyal gelişiminde oyunun etkisi: Çocuk oyunda üstlendiği anne-baba, kız-erkek çocuk gibi rolleri üstlenerek cinsel kimliğini kazanabilir. Aile içindeki rolleri üstlenerek sorumlulukları, davranış biçimlerini öğrenebilir kendine uygun gördüklerini tekrarlayarak pekiştirebilir. Kendine güven, kendini denetleme, çabuk karar verme, iş birliği yapma, doğruluk ve disiplin gibi kişisel ve toplumsal alışkanlıklar kazanmasında etkilidir. “Teşekkür etme”, “günaydın”, “kolay gelsin” gibi sözel olan veya sırasını bekleme, konuşan birisini dinleme gibi sosyal kuralları da öğrenir. Doğru-yanlış, iyi-kötü, haklı-haksız gibi ahlaki kavramları öğrenebilir.
Zihinsel gelişiminde oyunun etkisi: Oyun, çocuğa çevresini araştırma, objeleri tanıma ve problem çözme imkânı sağlamaktadır. Büyüklük, şekil, renk, boyut, ağırlık, sayma, zaman, mekân gibi pek çok kavramı eşleştirme, sınıflandırma, sıralama ve problem çözme gibi birçok zihinsel işlemleri öğrenmesini de sağlamaktadır.
Dil gelişiminde oyunun etkisi: Oyun sırasında çocuk hem kendisini ifade etmek hem de karşısındakini anlamak zorundadır. Oyunu devam ettirebilmek için yönlendirme yaparak, zaman çekimlerini kullanarak, hayali durumları ifade ederek dil gelişimini sağlamaktadır.